“Görme engelli” mi “kör” mü? Dilin yükü, kimliğin hakkı
Gündelik dilde kullandığımız iki ifade—görme engelli ve kör—yalnızca kelime seçimi değildir; tarih, siyaset, kimlik ve güç ilişkilerinin kesiştiği bir alandır. Bu yazı, terimlerin tarihsel arka planını, güncel akademik tartışmaları ve etik iletişim ilkelerini özetleyerek, saygılı ve doğru bir dil için pratik öneriler sunar.
Tarihsel arka plan: Hayırseverlikten hak temelli dile
Antikçağdan Ortaçağ’a uzanan çizgide körlük, kimi dönemlerde “ilahi sınav” ya da “yardım nesnesi” olarak kodlandı; modern dönemde ise tıbbi sınıflandırmalar belirleyici oldu. Aydınlanma ve sanayileşmeyle birlikte, “kusur”u ölçmeye odaklanan tıbbi model dili şekillendirdi. 20. yüzyılın son çeyreğinde yükselen engelli hakları hareketi, bu bakışı tersine çevirip, engelliliği bireysel kusurdan ziyade toplumsal bariyerlerin ürünü olarak tanımlayan sosyal modele yaslandı. Birleşmiş Milletler’in Engelli Hakları Sözleşmesi (CRPD), “engelliliğin, birey ile çevresel tutumsal engellerin etkileşiminden doğduğu” fikrini uluslararası standart haline getirdi; bu, kullandığımız terimlerin de hak temelli bir çerçeveye oturması gerektiği anlamına gelir. :contentReference[oaicite:0]{index=0}
Ne “kör” ne “görme engelli” tek başına yeter: Kapsam ve tanımlar
Sağlık kurumları, körlük (tam/kısmi yasal körlük) ve görme yetersizliği (hafiften ileri düzeye) arasında teknik bir ayrım yapar. Dünya Sağlık Örgütü, görme kaybını görme keskinliği ve görme alanına göre derecelendirir; bu nedenle “görme engelli” şemsiye bir ifadedir, “kör” ise çoğunlukla en ileri düzey kaybı işaret eder. Bu çerçeve, hem sağlık hizmetlerinde hem de erişilebilirlik politikalarında ölçülebilirlik sağlar. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
Dil politikaları: Kişi-önce mi, kimlik-önce mi?
Bugün tartışmanın merkezinde iki yaklaşım var: kişi-önce dil (“görme engeli olan kişi”) ve kimlik-önce dil (“engelli kişi”, “kör kişi”). Kişi-önce dil, bireyi koşulun önüne koyarak damgalamayı azaltmayı hedefler; birçok kamu kurumu ve stil kılavuzu bu yaklaşımı benimser. Ancak engellilik çalışmalarında ve aktivizmde, “kimlik-önce” kullanım, engelliliği saklanacak bir şey değil, kültürel ve politik bir kimlik olarak sahiplenmenin yolu olarak savunulur. Güncel araştırmalar ve kılavuzlar, bağlama ve bireysel tercihe duyarlı, esnek bir yaklaşımı ön plana çıkarıyor: tercih sor, terimi saygıyla kullan. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
“Kör” sözcüğünün yükü: Damga mı, sahiplenme mi?
Türkçede “kör” kimi zaman olumsuz çağrışımlarla yüklense de, körlük kültürüyle özdeşlik kuran topluluklar ve bireyler için güçlendirici bir kimlik etiketi olabilir. Uluslararası literatürde de benzer bir ikilik görülür: Bazı kör topluluklar, “kör” sözcüğünü görünürlük ve aidiyet için benimserken; başkaları günlük hayatta “görme engelli”yi tercih eder çünkü sağlık, eğitim ve erişilebilirlik süreçleri bu şemsiye terimle işler. Buradaki kritik ölçüt, öz-ifadeye saygı ve bağlamdır. :contentReference[oaicite:3]{index=3}
Akademik tartışmaların odağı: Modellere göre dil
Sosyal model, engelliliği toplumsal bariyerler üretir der; tıbbi model ise tanıyı ve tedaviyi merkeze alır. Dil, hangi modele yaslandığınıza göre değişir. Kamu politikalarında ve standartlarda sıklıkla “kişiler” vurgusunu (CRPD’nin “persons with disabilities” formülü) görürüz; aktivist söylemde ise “disabled people / körler” gibi kimlik-önce tercihler yaygındır. Kılavuzların ortak noktası şudur: aşağılayıcı, romantize edici ya da “ilham pornosu” üreten kalıplardan kaçınmak, nötr ve doğru terimleri seçmek. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
Pratik iletişim rehberi
1) Bağlamı düşün
Hukuki, idari ve sağlık bağlamlarında “görme engelli” genellikle daha doğru ve kapsayıcıdır; çünkü hafif-orta-ileri tüm görme kayıplarını içerir ve politikalara doğrudan bağlanır. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
2) Kimlik hakkına saygı göster
Bir kişi kendini “kör” olarak tanımlıyorsa bu tercihe saygı göster; metin içinde bu kimliği güçlendirecek şekilde kullan. Kimlik-önce/kisi-önce dilin tercihi, bireye veya topluluğa sorularak belirlenmelidir. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
3) Klişelerden uzak dur
“Karanlıklara mahkûm”, “ışığa hasret” gibi dramatize eden, acıma duygusunu kışkırtan kalıplar, hem damgalayıcıdır hem de erişilebilirlik mücadelesini görünmez kılar. Birleşmiş Milletler’in kapsayıcı dil önerileri, yargılayıcı ve medikalize edici ifadelerden kaçınmayı vurgular. :contentReference[oaicite:7]{index=7}
4) Tutarlılık ve doğruluk
Teknik bir raporda yasal körlük ve görme yetersizliği düzeylerini netleştir; blog ve haber metinlerinde ise ilk kullanımda terimi tanımlayıp, kişisel tercihlere alan aç. DSÖ’nün sınıflandırmasına atıf, karışıklığı önler. :contentReference[oaicite:8]{index=8}
SEO odaklı kısa cevap
“Görme engelli mi kör mü?” sorusunun tek bir doğru yanıtı yoktur. En kapsayıcı yaklaşım, bağlama göre “görme engelli”yi şemsiye terim olarak kullanmak; bir birey kendini “kör” olarak tanımlıyorsa bunu saygıyla benimsemektir. Kamu standartlarında CRPD’nin hak temelli çerçevesi, sağlık ve politika dilinde DSÖ sınıfları yol göstericidir. Akademik yazında kişi-önce ve kimlik-önce dil tartışması sürse de, birincil ilke değişmez: Tercih sor, saygı duy, klişeden kaç. :contentReference[oaicite:9]{index=9}
Son söz
Dil, hem gerçeği anlatır hem de gerçeği kurar. “Görme engelli” ile “kör” arasında seçim yaparken, yalnızca doğru bilgiye değil, özneye saygıya da bakarız. Bu bakış, empatiyi nezaketle, hak bilgisini pratikle buluşturur.
Kaynaklar
- Dünya Sağlık Örgütü, “Blindness and vision impairment.” :contentReference[oaicite:10]{index=10}
- BM İnsan Hakları Ofisi, “Convention on the Rights of Persons with Disabilities.” :contentReference[oaicite:11]{index=11}
- UN Geneva, “Disability-Inclusive Language Guidelines.” :contentReference[oaicite:12]{index=12}
- NIH Style Guide, “Person-first and Destigmatizing Language.” :contentReference[oaicite:13]{index=13}
- Akademik tartışma için: “Language matters! The long-standing debate between identity-first and person-first language.” :contentReference[oaicite:14]{index=14}
- Uygulamada tercih ve etik için: “Person-First and Identity-First Language.” :contentReference[oaicite:15]{index=15}
- Kavramsal sınıflandırmalar ve kapsam için ek: DESA CRPD sayfası. :contentReference[oaicite:16]{index=16}
::contentReference[oaicite:17]{index=17}
özürlü: fiziksel bir özür sebebiyle bir işi yapamayacak olan. örneğin hasta olan ve okula gidemeyen bir öğrencinin özrü vardır, özürlüdür. fakat o öğrenci sakat ya da engelli değildir. sonuç olarak, doğru sözcük “engelli”dir . sakat mı engelli mi özürlü mü sorunsalı – Ekşi Sözlük Ekşi Sözlük sakat-mi-engelli-mi-ozurlu-mu-s… Ekşi Sözlük sakat-mi-engelli-mi-ozurlu-mu-s… özürlü: fiziksel bir özür sebebiyle bir işi yapamayacak olan.
Dilan! Sevgili katkınızı paylaşan kişi, sunduğunuz öneriler yazının yapısal tutarlılığını artırarak parçalar arasında uyum sağladı.
Körlemeliyiz çünkü aslı zaten kördür. Ama bizim ülkemizde kör, hakaret olarak algılandığı için insanlar kör demeye çekinip görme engelli diyorlar. Ama yine de karşınızdaki insanla muhatap olurken onun davranışlarına göre hitap edebilirsiniz. Ama kör denilmesinde herhangi bir yanlışlık yoktur . Görme kaybının boyutu, körlük ile görme engeli arasındaki en belirgin farktır.
Arda!
Bazen aynı fikirde değilim ama katkınız için minnettarım.